Ohş Dost Bunlar :

Pazar, Mart 18

Ardından...

Bu bir mektuptur, ve zamanından çok sonra buraya yazılmıştır..

Ve gittin,
Beklenmeyen bir şey oldu ama ben bunu biliyor gibiydim.Çok fazla söylerim ölümle bir derdim olmadığını, sanırım senin içinde geçerli...Derdim tamamen hiçliğinle ve bağlılığımla -diye düşünüyorum-. Aslında alışmak meselesiymiş. Beni ,tamamen, kişisin,bilirsin iyi sır tutarım ve acınmaktan hiç hoşlanmam

Bunu hep içimde taşıycam,zaten duygusal olarakta ha diye ortaya dökülebililecek bir durum değil.

Senden sonra ne mi oldu, genel olarak hayatım değişti derine  inersek ben aynı ben Eşref aynı Eşref hala koltuklara sıçıyor bende arkasından bezle kovalıyorum.Sen gittikten sonra biraz sinirli olmaya başladım müzik kesmez oldu sinirimi,basit düşünmeye başladım. Ha evet sinirden bahsedecek olursam en yakın arkadaşlarımla aram bozuldu,onlardan dayak yedim.Ama tamamen benim denyoluğum.

Kimseye anlatmadığım için hep yalnız üstesinden gelmeye çalıştım...Seninkilerin yüzüne de bir kaç ay bakamadım ama artık düzenli ziyaret etmeye çalışıyorum...

Ama ne yazık ki insanın içi sonsuzluk değil bazı şeyleri sindiremiyor ve atması gerekiyor..Affına sığınarak -bazı gereksiz kişilere de olmak üzere- olanları ve gidişini anlattım.

Yanımda olmaya çalıştılar, beni teselli etmeye çalıştılar.Sağolsunlar...

Bu sikko satırları yazarken bizim şarkımız çalıyordu ve kendimden utandım. Bu arada Eşref gene sıçtı.

Senden sonra tam olarak neler yaptığımı merak edecek olursan,
Eksikliğine de ağladım, aklımı başıma getirecek,bişeylerden korunmamı,bişeyleri abartmamı engelleyecek kısaca beni önemseyecek biri kalmadı ya da ne bileyim saçmalıklarımı çekecek,ilginç bulduğum şeyleri gösterdiğimde "Hıı evet"den başka cevap verecek birilerim kalmadı.

Gerçi senden sonra ne böyle şeyleri görür oldum ne de birileriyle paylaşıcak cesareti buldum kendime,hoş aynı tepkileri almak da pek gerçekci olmazdı.

Bir süre sonra kendimi sağa sola bakınarak mal mal oturan bir tip olarak gördüm.Belki biraz içki ve sigara bana zarar verdi.

Onların arkasına saklanmam da pek hoş olmadı,cesaretimi onlardan alıp ağladım çünkü gidişini ne aileme ne de dostlarıma söylemediğim için ulu orta ağlamaya bahanem yoktu...Seni de bilen yoktu zaten.

Bu ara Halil Sezai diye birisi çıktı.Çok bağırıyor çok...En azından onun gibi yapmadım belki bu biraz haklı çıkarır beni.

Kısacası her şey bok gibi,benden hayatımın kalanı için ne yapmamı isterdin bilmiyorum ama bana karşı çıkmayacağını da biliyorum o yüzden yaptığım ve yapacağım hiç bir şeyden utanmıycam.

Daha da kısası senden sonra daha çok arkadaşım olmalı, arkadaşlarımla daha çok görüşmeli, müzik dinlemeli,Eşref'in boklarını daha kuvvetli silmem,daha çok alkol ve sigara tüketmem gerekecek ve tabi ki daha çok küfür edip daha çok gülmem,daha çok sevmem,daha çok nefret etmem yani 

Her şeyi iki kişilik yapmam gerekicek...Yaptıklarımdan mutlu olman dileğiyle...



Çouğunuz bundan bir şey anlamayacak anlayan ve beni tanıyanlarda ben neden bilmiyorum diyeceklerdir. Haklısınız ama sonra konuşalım.

1 yorum: